Bedenin hak ettiği rahatlık

Bedeni hissetmek ne anlama geliyor?

Özellikle pandemi döneminde ve sonrasında ne çok duyduk bu soruyu?

Acaba bedenimizi ya da bedenimizin herhangi bir parçasını sadece hasta olduğumuzda mı hissediyoruz ya da hissetmeye başlıyoruz?

Yaşamın içinde her şey yolunda giderken beden ile bağlantımız var mı?

Dikkatimizin, enerjimizin ya da odağımızın büyük bir bölümünün farkında olmadan zihnimizde ve düşüncelerde olduğunu söylemek daha doğru. Zihnimizdeki düşünceler çok hızlı hareket edebiliyor ve bedenin diğer zaman zaman farkında bile olmadan etkileyici olabiliyor. Onları nasıl algıladığımız ne kadar zaman ayırdığımız ne kadar kapılıp gittiğimiz ne kadar bahane olarak kullanmak üzere arkasına saklandığımız da çok önemli. Bunların bizim için tuzak olduğunu görmeye başladığımızda farkındalıktan özellikle bilinçli bir niyetle farkında olmaktan bahsedebiliriz.

Kafamızın içindekilere hapsolmak, onlarla bütünleşmiş yaşamak acaba bedenimizi hastalandırmaya zemin hazırlıyor mu?

Bunu bilinçli bir şekilde yapmıyoruz elbette. Kim ister ki bedensel bir hastalığa yakalanmayı değil mi?

Tüm dikkatimizle bedenin ağrı ya da hastalık yoluyla göndermiş olduklarına odaklandığımızda ise kafamızın içindekilere olan ilgimiz biraz molaya geçmiş oluyor. Çok soru dolu bir yazı olduğunun farkındayım ama bunları sormadan ve cevaplandırmadan duramıyorum;

Þ Yaşamın içinde sahip olduğumuz bedende yaşarken bedenimizi fark etmek için hastalanmayı mı beklemeliyiz?

H A Y I R

Þ Sağlıklı bir bedende yaşama devam ederken de onunla bağlantıda ve farkında olabilir miyiz?

E V E T

Þ Acaba bunu yapmak zihnimizin içinde olmaya mola vermemize yardımcı olur mu?

E V E T

Dikkatimizin aynı anda iki farklı yerde olmasından bahsedemeyiz. Zihnimiz çok yoğun olduğunda düşüncelerin hızı, kaygı seviyemizin artışına neden olabilir. Düşünceler birbirini tetiklemeye başlar. Zihnimizin en sevdiği şeydir gevezelik etmek. Lafın biri bitmeden diğerini arka arkaya sıralayabilir geveze zihnimiz. Bize de onu dinlemek kalıyorsa durumuz işte o zaman zorlaşır. Zihin hızla gevezelik ettikçe kaygı artmaya başlar, gerçek olduğunu düşünebiliriz. Hatta sürekli aynı düşüncelerin gevezeliğini duyar ve dinler durumda bulabiliriz kendimizi. Halbuki her biri birer düşünce sadece.

Böyle zamanlarda basabileceğiniz ilk yardım düğmelerinden biridir BEDEN .

Beden bizi her zaman şimdiki an’a getiren kuvvetli bir araçtır.

Bedeni fark etmenin, bağlantı kurmanın yollarından biri de duyumsal süreçlere dikkat edebilmektir. Bu süreçlere dikkat edebilme becerilerini mindfulness pratikleri ve meditasyonları ile geliştirebiliriz. Beden tarama meditasyonları ile sistematik bir şekilde yönlendirme yapılan beden parçalarını düşünmekten ziyade o anda orada mevcut olan duyumlara dikkati yöneltmeyi ve gözlemleme becerilerini geliştirilebiliriz.

Özellikle stresli olduğumuzda otomatik olarak zihin alışkanlığı yukarıdan aşağıya doğru çalışmaya başlar. Zihnin bedene hükmettiği ve beden farkındalığından, duyumlardan söz edemeyeceğimiz bir işleyiş başlar.

Mindfulness meditasyonları veya pratikleri ile duygusal süreçlerin de farkında olabildiğimiz beden-zihin uyanıklığı başlar. Süreç aşağıdan yukarıya doğru işlemeye ve sinir sistemini düzenlemeye başlar.

Beden farkındalığını dışarıda bırakıp sadece zihnimizdeki düşüncelerin içinde kaybolma tehlikesini önlemiş oluruz.

Bedenimizle bağlantı kurmaya başladıkça farklı şeyler keşfedebiliriz. Belki ellerinizi sık sık yumruk yaptığınızı, bacağınızı sallandığınızı, dişlerinizi sıktığınızı, omuzlarınızı gergin durumda tuttuğunuzu, kaşlarınızı çattığınızı, ayak parmaklarınızı kıvrık durumda tuttuğunuzu, beliniz veya sırtınızın gergin olduğunu, nefesinizi tuttuğunuzu. Farkındalığımız bedenimize hak ettiği rahatlamayı sunmamızı sağlar.

Şimdi ve burada olabilmenin etkili aracı olan bedenimiz geçmişe ya da geleceğe gidemez. Sadece şimdi ve tam da içinde bulunduğumuz an’ da olur.

Ama unutmayın zihnimiz her yerde olabilir.

Başlangıçta olduğu gibi bir soru ile bitirmek istiyorum.

Bedeninize hak ettiği rahatlığı vermek istemez misiniz?

Sevgimle...

Lale YILMAZ

27.09.2022